Firavun'un büyücüleri..M.iSLAMOgLU


 

SUARA 29: Firavun Musa'ya dedi ki: Eger sen benden baska bir tanrida israr edersen, seni kesinlikle zindanda çürütürüm.

Hatirlattiklari: Her çagin Firavun'u, Tanri'dan rol çalmaya kalkan sahtekârlardir. O sahtekârlarin sirtindan geçinen bir yigin Firavuncu görürsünüz. Her Firavun'un bir Musa'si vardir. Günümüzde de degisen bir sey yoktur. Alet degisir, adet degismez…

SUARA 35: Firavun dedi ki: Musa büyüsüyle sizi kendi ülkenizden atmak istiyor.

Hatirlattiklari: Her Firavun, otoritesini sorgulayan herkesi ülkenin bekasina yönelik “birinci tehdit” ilan eder. Ilk çiglik: “Vatan elden gidiyor!” çigligidir. Aslinda elden giden vatan degil, Firavun'un ayricaliklari, sahte tanriligi ve çikarlaridir. Bunu “ayricaliklarim elden gidiyor”, “maskem düsüyor”, “çikarlarim zedeleniyor” diyemeyecegi için, “vatan elden gidiyor” makaminda duyurur.

Yeni gibi görünse de Firavun ve Firavunluk kadar kadim bir taktiktir.

SUARA 41-42: Firavun'un emriyle toplanan büyücüler Firavun'a dediler ki: Sayet biz galip gelecek olursak bunun bize kazandiracagi bir çikar olmali degil mi?

Firavun dedi ki: Elbette! Siz bu sayede benim himayeye mazhar yakinlarim arasina gireceksiniz!

Hatirlattiklari: Firavun'un büyücüleri, ülkenin en taninmis bilginleriydi. Kimya, simya ve fizik gibi bilimleri kullanarak illüzyon yapiyorlardi. Mesela içine civa doldurulmus derileri isinmis bir platforma koyarak hareket eden bir canli görüntüsü elde ediyorlardi.

Millet yutuyor muydu? Yutan yutuyordu. Yutmayan da Firavun'un korkusundan yutmus görünüyordu. Kral çiplak diyecek kadar cesur olanlar da “Musa ve Harun'un Rabbine iman ettik” deyip oyunu bozuyordu. Onlar en çok oyunu bozanlara bozuluyorlardi.

Firavun gibi bir zorbanin sorgulanmaz iktidarini uzatmanin bir ödülü olmaliydi. Sihirbazlarin bu isi “Allah rizasi için” yapmadigini bilmek için müneccim olmak gerekmez. Onlarin derdi çikarlari. Hakli olarak “Musa'yi alt edersek bize ne var!” dediler. Firavun onlara “himayeye mazhar yakinlardan” olmayi, yani ayricalik vaat etti.

Eski Misir'da krallik kanunu geregi Firavun'a dokunan öldürülürdü. Çünkü o “Amon-Ra”nin yeryüzündeki temsilcisi ve ogluydu. Yani “Tanri” idi. Tanri'ya dokunulamazdi. Dokunan ölürdü. Aslen Sudanli siyah irktan olan Firavun hanedani, ufak tefek, 1.60 boyunda adamlardi. Fakat hiçbirinin bire bir heykeli yoktu. Hepsi en az aslinin iki kati heykellerdi.

Tüm heykellerde istisnasiz göze çarpan iki sey vardi: Gögüste çaprazlama kavusturulmus iki el, birinde zorbaligi temsil eden kamçi, digerinde tanriligi temsil eden halkali haç. Böyle birine kim yakin olmak, onun sayesinde sayeban olmak istemez? Büyücüler buna tav oldular. Az sey mi; Firavun'un sayesinde dokunulmaz olacaklar. Sonrasi mi? Sonra ne yaparsan yap, nasil olsa kimse hesap soramaz.

SUARA 44: Ve Firavun'un büyücüleri halatlarini ve sopalarini platforma biraktilar ve dediler ki: “Firavun'un gücü sayesinde galip gelecek olan biziz, biz!”

Yaa, iste öyle!

Neymis? “Firavun'un gücü sayesinde” galip geleceklermis! Bileklerinin gücüyle degil. Alinlarinin teriyle degil. Emek verip hak ederek degil. Terazinin bir kefesinde Firavun'un kilici varsa, öbür kefesine Kaf Dagi'ni da koysan yerinden oynatamazsin.

Dünya tarihinde tüm Firavunluklar, hayatlarini Firavun'lardan çok, onlarin gücüne siginanlara borçludur. “Firavunum için” diye kendilerini ortaya atarlar, aslinda dertleri baskadir. Kendi çikarlariyla Firavun'un çikarlarini tevhit etmislerdir.

Firavun'un büyüsü bozulmasin diye, Firavun'un büyücüsü olmaya hazirdirlar. Üfürükçülügün daniskasini yaparlar, Musa'ya üfürükçü yaftasi asarlar. Aki kara, karayi ak gösterirler. Alçagi yüce, yüceyi alçak tanitirlar. Suret-i haktan görünerek Seytanligin âlâsini yaparlar. Isleri güçleri illüzyondur. Iblis'i Idris kiligina sokarak pazarlamada üstlerine yoktur. Mucize'ye “büyü, batil inanç, üfürükçülük” diye arsizca iftira ederler de, Firavun'un büyücülerinin illüzyonlarini “mucize” diye yutturmaya kalkarlar.

SUARA 46-49: En sonunda Firavun'un büyücüleri hep birden yere kapanarak söyle dediler: “Iman ettik Alemlerin Rabbine! Rabbine Musa ve Harun'un!

Firavun dedi ki: Demek siz benim iznim olmadan ona inandiniz, öyle mi? Anlasildi ki o sizin üstadiniz: Bana muhalefetinizden dolayi ellerinizi ve ayaklarinizi kesecegim, topunuzu asacagim!

Firavun'un gibi düsünmezsin ha! Gel bakalim öyleyse; ölümlerden ölüm begen!

Kur'an'in kissasinin sonu güzel bitiyor: Firavun'un büyücüleri yola geliyor.

Darisi onlarin son modellerine.

www.sosyalokulu.com